Ay'ın yarılması

Ay’ın yarılması:

Teolojik tartışmalarda en çok eleştirilen konulardan biri de Ay’ın yarılmasıdır. Allah bu konuda şöyle buyuruyor: Kamer 1. “Vakit yaklaştı, Ay yarıldı.”

Bu âyet hakkında pek çok iddia vardır. Birer birer inceleyelim.

İddia I: Peygambere mucize gelmemiştir:

İsrâ 59. “Bizi âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan şey, öncekilerin bunları yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere (olağanüstü özelliklere sahip) deveyi vermiştik, ama (inanmayıp) ona kötülük yaptılar. Oysa biz mucizeleri yalnızca korkutup uyarmak için göndeririz.”

Cevap: İlk olarak, bu âyette mucize kelimesi için ‘âyet’ kelimesi kullanılıyor. Eğer bu âyet her ‘âyetten’ bahsediyor ise, Allah Kur’ân’ı da indirmemiştir. Buna göre İsrâ 59 belli âyetlerden (mucizelerden) bahsediyor olmalı. Peki bu mucizeler nedir? Bahsettiğim mucizeler helâk edici mucizelerdir. Bunu hem âyetin devamından yani Semûd kavminin mucizeyi inkâr etmesi yüzünden helâk olduklarından hem de nüzul sebebinden öğreniyoruz:

“Bu âyetin iniş sebebinde İbn Abbâs’tan yapılan rivâyete göre, Mekke halkı Safa tepesinin altın yapılmasını ve Mekke etrafındaki dağların ortadan kaldırılıp ekilebilir bir arazi haline getirilmesini istemişlerdi. Resûlüllah (s.a.w.) bunu yüce Allah’tan dileyince buyuruldu ki: “İstersen yaparım. Fakat şu şartla: Eğer dinden çıkarlarsa önceki kavimler gibi onları da yok ederim.” Bunun üzerine: Ya Rabbi! bunu yapmanı istemem. Sabır dilerim.” dedi. Ve bunun üzerine bu âyet indirildi. Bu rivâyeti, Ahmed b. Hanbel, Nesaî, Hâkim, Taberânî ve diğer muhaddisler rivâyet etmişlerdir.” [1]

Görüldüğü gibi Allah ‘onlar inanmazsa helâk ederim’ diyor yani bu âyet helâk edici mucizelerden bahsediyor. Ki bu tür mucizelere ‘âyât-ı mukteraha’ deniliyor. [1] Hem âyetin sonunda Allah ‘mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz’ diyor. Buna göre Allah mucize gönderiyor olmalı ve bu mucizeler helâk edici olmayıp ‘korkutma’ amaçlı olmalıdır.

İkinci olarak, Peygamberimizin mucize gerçekleştiğine pek çok delil vardır: Kamer 2. “Onlar bir mûcize görseler hemen yüz çevirip, “Bu öteden beri bilinen bir sihir!” derler.”

Bu âyet Ay’ın yarıldığı hakkında âyetten hemen sonra gelmektedir. Bu âyette Allah mucize getirdiğine ve Müşriklerin bu mucizelere ne cevap verdiklerini söylüyor. Buna göre Peygamberimiz mucize göstermiştir.

Yine Kur’ân’da İsrâ mucizesi [2], Mi’râc [3], ebâbîl kuşların mucizesi [4], Peygamberin Bedir’de kum atarak tüm Müşriklere isabet etmesi [5] gibi mucizeler anlatılıyor. Yine Allah Peygamberi koruyacağını söylüyor. [6] Bu apaçık bir mucizedir, o kadar savaş yapmış, suikasta maruz kalmış bir insanın hayatta kalması imkansızdır, buna göre bu mucizedir. Bu âyet hadislerde anlatılan Peygambere kılıç çeken Müşrikin elinin titreyip öldürememesi veya Peygamberi bıçaklamak isteyen kişinin donup kalması gerçekten de yaşanmıştır. [7] Ki bu hadiste anlatılan tek başına bir mucizedir. Yine başka âyette Peygambere görünmeyen bir ordunun yardım ettiği söyleniliyor [8], bu da bir mucizedir. Hadisler de ise sayısızca mucize sayılmaktadır. [9] Allah Peygamberimize sihirbaz denildiğini aktarıyor. [10] Sihirbaz kime denilir? Mucize getirene değil mi? [11] Buna göre Peygamberimiz mucizeler getirmiştir.

Üçüncü olarak, bu âyetten sonraki âyetleri okuyan olmuş mudur? İsrâ 60. “Şüphesiz Rabbin insanları kuşatmıştır. (İsrâ gecesi) sana açıkça gösterdiğimiz o temâşâyı ve Kur’ân’da lanet edilen ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taşkınlıktan başka bir sonuç vermiyor.”

Bu âyetteki ‘temâşâ’ Mirâc gecesidir. Yine âyetteki ağaç, Cehennemdeki ağaçtır. Bu ağacı Peygamberin Cehennemi görmesi mucize değil midir? Yani iddiada apaçık bir cımbız vardır.

İddia II: Allah Ay’ın Kıyâmet günü yarılacağını söylüyor.

Cevap: İlk olarak, Ay’ın yarıldığını söyleyen pek çok hadis vardır. [12] Yani Ay gelecekte yarılacak değildir.

İkinci olarak, Allah bu sûrenin ikinci âyetinde bu olayın gerçekleştiğini ve Müşriklerin sözlerini konu etmektedir. Buna göre Ay sonradan yarılacak değildir.

Üçüncü olarak, âyette Kıyâmet’in yaklaştığının delili olarak Ay’ın yarıldığı söyleniliyor. Ve gerçekten de Kıyâmet yaklaşmıştır. [13] Bu duruma göre Ay yarılmıştır nitekim yarılmış olmasa ‘Kıyâmet yaklaştı’ demenin ne anlamı kalır? Eğer âyet gelecekten bahsediyor olsa Kıyâmet yaklaşmamış olmalı fakat gördüğümüz üzere durum böyle değildir.

İddia III: Ay’ın yarıldığı hakkındaki hadisler mucizeyi görmemiş insanlar tarafından rivâyet edilmiştir.

Cevap: İlk olarak, iddiayı doğru kabul etsek bile sorun yok. Bu hadisleri rivâyet edenler bu bilgiyi, mucizeyi görenlerden duyup anlatmış olmalılar. Ki Mekke dönemine ait pek çok hadisin râvileri Mekke döneminde Müslüman değildi veyahut Peygamberi tanımıyordu veyahut hala hayatta değildi. Örnek olarak Peygambere ilk vahyin gelişini anlatan hadisi Hz. Âişe aktarmaktadır. [14] Ki kendisi bu olaydan 4 yıl sonra doğmuştur yani bu bilgiyi kendisi başkalarından alıp aktarmıştır. En çok hadis rivâyet eden sahâbîler Mekke döneminde Peygamberi bilmiyorlardı. Yine örnek olarak en çok hadis rivâyet eden sahâbî Ebû Hüreyre’dir. Kendisi 628 yılında Müslüman olmuştur. Fakat kendisi 628 yılından önceki zamanlardan bahseden pek çok hadis rivâyet etmiştir. Bunu nasıl yapmıştır? Diğer sahâbîlerden dinleyerek. Aktardığı hadislerin yaklaşık hepsi başka kişiler tarafından da aktarıldığı için kendisinin yalan söylemediğini biliyoruz. İşte Ay’ın yarılması hakkındaki hadisler için aynı şey söz konusudur.

İkinci olarak, Abdullah İbn Mesûd Ay’ın yarıldığını pek çok defa rivâyet etmektedir. [15] Ve kendisi bu olay gerçekleştiğinde 20’li yaşlarındaydı. Yine İbn Ömer bu olayı rivâyet etmektedir. [16] Kendisi Ay yarıldığında kendisi en az 8 yaşlarında idi nitekim Kamer sûresi hicretten 5 yıl (618) önce inmiştir ve İbn Ömer 610’da doğmuştur. [17] 8 yaşında olan biri gayet de bunu hatırlayıp yazmak için büyüktür. Yine bu mucizeyi Cübeyr b. Mut’im görmüştür. [18] Yine Hz. Ali’nin bunu rivâyet ettiği söyleniliyor. [19-20] Ki kendisi o zamanlar yaklaşık 18 yaşlarında idi. Yani bu olaya kendisi şahit olmuştur. Yine Huzeyfe bunu aktarmaktadır. [20-1] Kendisi o zamanlar bunu görebilecek yaşta idi.

İddia IV: Hadislere göre Ay Hira dağı kadar büyüktür ki bu yanlıştır: “Enes ibn Mâlik (r.a.) şöyle buyurmaktadır: Mekke ahâlîsi Rasûlüllah’tan kendilerine bir âyet (bir mu’cize) göstermesini istediler. O da onlara Ay'ı iki bölük gösterdi, hattâ Mekkeliler Hira dağını o iki bölük arasında gördüler.” [22]

Cevap: İlk olarak, Ay’ın ortasında Hira dağının olması nasıl bu iddiayı doğrulayabilir? İki parmağımı alıp, Ay’ı bu iki parmak ortasına koysam, bu iki parmağımın arasındaki mesafenin Ay’dan daha büyük olduğu anlamına mı geliyor? Hayır, bu görsel bir şeydir. Fiziksel değildir.

İkinci olarak, hiçbir evren modeline göre Ay öyle küçük değildir. Ay’ın büyüklüğünün Hira’dan kat kat daha fazla olduğu o zamanlar da biliniyordu.

Üçüncü olarak, belirtilen hadiste Ay’ın gerçekten o kadar küçük olduğu iddia edilip gerçekten de Hira’nın iki tarafında bulunduğu iddia edilse, uzaktan gelen yolcuşar nasıl bu olayı görmüş olabilir?

“Abdullah b. Mesûd şöyle rivâyet etmektedir: “Muhammed (s.a.w.) döneminde Ay yarıldı ve Kureyşliler: “Bu Ebû Kebşe’nin size yaptığı bir sihirdir. Biraz sabredin de uzaklardan gelen yolculara da soralım. Eğer onlar da ayın yarıldığını söylerlerse bu durum gerçektir. Yok, onlar görmemişlerse o zaman Muhammed’in sihir yaptığı anlaşılmış olacaktır.” dediler. Yolcuların gelmesini beklediler ve onlar geldiğinde onlara böyle bir şeyle karşılaşıp karşılaşmadıklarını sordular. Onlar da: “Evet bizler ayın yarıldığını gördük.” dediler. Fakat buna rağmen başta Ebû Cehil olmak üzere Müşriklerin ileri gelenleri: “Bu eskiden beri devam edip gelen bir sihirdir.” dediler. Bunun üzerine Kamer sûresinin âyetleri nazil oldu.” [23]

İddia V: Ay iki kez yarılmıştır: “Mekkeliler Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'den kendilerine bir mucize göstermesini istemişler. O da onlara ayın yarılmasını iki defa göstermiş.” [24]

Cevap: Rivâyette ‘iki kez’ ‘merreteyn’ şeklinde geçmektedir. Buradaki ‘merreteyn’ hakkında Elmalılı Hamdi Yazır Aliyyü’l Karî’den şöyle nakleder: “Merreteyn ibaresi bazen fiiller bazen de eşyanın kendisi kastedilir. Bu rivâyette de Ay’ın kendisi kastedilmiştir. Buradaki ‘merreteyn’ den maksat; ‘iki ayrı kıta’ mânâsına gelen ‘firkateyn’ demektir. Bunu bilmeyenler yarılmanın iki kere gerçekleştiğini zannederler.” [25]

İbn Hacer de buradaki ‘merreteyni’den maksadın; fiile değil eşyanın kendisine taalluk ettiğini söylemiştir. Yani hadis ‘Ay iki kez yarıldı’ demiyor ‘iki parça oldu” diyor. [25] Hamdi Yazır da ‘merreteyni’nin ‘fırkateyn’ mânâsına geldiğini [25] söylemiştir.

İddia VI: Ay’ın yarılması İmruülkays’ın şiirinden çalıntıdır.

Cevap: İlk olarak, İmruülkays’ın böyle bir şiiri yoktur. Eğer tersi iddia ediliyorsa kaynakları bekliyoruz. Hiçbir kaynakta böyle bir şey yoktur. Kur’ân oradan kopya çekmiş olsa, şiirleri ezbere bilen Putperestler ‘Kur’ân İmruülkays’tan kopya çekiyor’ demezler miydi? Derlerdi fakat hiçbir rivâyette böyle bir itiraz yoktur. Ki rivâyetlerde pek çok Gayrimüslim itirazları vardır. Buna göre bu iddia tamamen bir yalandır. Yine böyle bir şiir olsa Müfessirler bunu âyetin tefsirine koymazlar mıydı?

İkinci olarak, İslam geldiğinde, bazı şairler Kur’ân’ın îcâzı karşısında yeniden şiir yazmaya devam etmediler. Bazıları ise Kur’ân’ın üslup ve temasını taklit eden şiirler yazdılar. Hatta hatipler de konuşmalarını Kur’ân belâgatına benzeterek yaptılar. Yani bir şair, Kur’ân’ın bazı âyetlerinden esinlenerek bir şiir yazabiliyordu. Buna göre Ay’ın yarılma şiiri Kur’ân’da kopyalanmış olabilir.

Üçüncü olarak, belirtilen şiirdeki ‘Ay yarıldı’ ifadesi mecâzen kullanılmıştır Kur’ân ise bu yarmayı literal şekilde almıştır. [26]

İddia VII: Ay’ın yarıldığı niye tarihi kaynaklarda geçmiyor?

Cevap: İlk olarak, Allah bu mucizeyi sadece Mekkelilere göstermiş olabilir ve diğerlerinden bulutlar vasıtasıyla gizlemiş olabilir.

İkinci olarak, Ay Atlantik okyanusun üzerindeyken yarıldıysa Ay’ı Avrupa’dakiler, Ortadoğu’dakiler, Afrika’dakiler ve Amerika’dakiler görmüş olmalı. Buna göre bunu not edebilecek insan sayısı çok fazla azalır nitekim en fazla nüfusa sahip bölge orta ve doğu Asya’dır. Yani insanların yarısından fazlası bunu göremezdi. Yani %40’ı görebilecek duruma diyelim. Mucize gece gerçekleştiği için göğe bakmayanlar da vardı, ki bu kısım çok büyük bir kısımdır. Bu durumda görebilecek insan oranı %40’tan %0.1’e düşer belki daha da az olabilir. Nitekim bu dönemde bile kaç insandan biri gece göğe bakıyor? Yine bu mucize saniyelik bir şey olduğu için tam o an göğe bakmayan insan sayısı da çok yüksektir yani oran %0.001’e falan düşer. Yine insanların arasında çocuklar da vardır, ki onlar bunu idrak edemeyecek yaşlardadır. Böylece oran %0.0007’ye düşer. Yine bu mucizeyi görüp çok kısa zamanda gerçekleştiği için aldırış etmeyenler de olmalıdır. Yani yanlış gördüklerini düşünenler olmalıdır böylece oran azalır (%0.00001). Sonra mucizeyi görüp not edemeyenler de vardır nitekim okuma-yazma o dönemler hiç yaygın değildi böylece oran çok büyük ölçüde azalır (%0.0000005). Not edenlerden de notları kaybolmuş olanlar da vardır. Şu an tarihteki tüm metinlere ulaştığımızı mı sanıyorsunuz? Pek çok bir felaket yüzünden kaybolmuş olabilir, yakılanlar olabilir vs. Oran böylece %0.00000001’e düşer. Yine günümüze ulaşmış notlardan hala bulamadıklarımız olabilir. Sonuç olarak, oranın değeri çok düşüktür (%0.000000001). Peygamber zamanında Dünya nüfusu yaklaşık 400 milyonlarda idi. [27] 400 milyonun %0.000000001’i 0.004 eder yani bugüne bile bu konuda bir bilginin bize ulaşmaması hiçbir sorun teşkil etmez. Ki verdiğim oranlar hiçbir şekilde abartı değildir hatta biraz yüksek bile vermiş olabilirim. Yine de belirtelim ki bu oran illa ‘hiçbir bilgi bize ulaşamaz’ demez.

Üçüncü olarak, Râzî insanların niye not etmediği hakkında şöyle bir şey demektedir:

“Tarihçilere gelince, onlar da bu hâdiseyi nakletmemişlerdir. Çünkü tarihleri genelde, müneccimler kullanır. Binâenaleyh bu hâdise meydana gelince, müneccimler, “Bu, Ay’ın tutulması ve bir başka yerde Ay’ın yarısı gibi, uzayda meydana gelen başka bir görüntünün ortaya çıkması gibi bir şey” diyerek, bunu tarihlerinde fevkalâde bir hadise olarak nakletmemişlerdir.” [28]

Dördüncü olarak, eğer bu olay tarihi kaynaklarda geçseydi Gayrimüslimler bunu kabul edecek miydi? Yoksa buna da mı kılıf bulacaklardı? Aşağıda Ay’ın yarıldığına dair deliller vereceğim ama Gayrimüslimler bunları da kabul etmeyeceklerdir. Peki bu durumda niye kaynak istiyorsunuz?

Beşinci olarak, hadisler tarihi kaynak değil midir? Hadislerde bu konu nakledilmektedir. Buna göre Ay yarılmıştır. Hadislerin objektif olması onların Peygamberin lehine uydurulmadığına delildir. Objektif olduklarına şöyle deliller verilebilir: Peygamberin aleyhine gibi görünecek pek çok şey var hadislerde. Hadis uyduruyor olsanız niye böyle şeyler uydurasınız ki? Hadisler Peygamberin lehine uydurulduysa bunun delilleri nelerdir? Kendilerine bilimsel diyenler bunu kanıtlamak zorundadır yoksa herkes tutup sallar ve bir komplo iddia edebilir. Yine hadislerde Peygambere yapılmış eleştiriler nakledilmektedir peki bunlar niye nakledilsin? Niye eleştirilen yerleri eleştirilemez şekilde değiştirmediler? Peygamberin lehine diyebileceğimiz hadislere alimler niye bunlara zayıf diyor? Örnek olarak İbn İshâk’ın kitabında pek çok mucize nakledilmektedir fakat bu rivâyetlerin çoğunun zayıf olduğu söyleniliyor. Hadisler Peygamberin lehine uydurulsa niye alimler bunlara zayıf desin? Hadislerde Peygamber niye bir Tanrı gibi tanıtılmamıştır? Hz. Âişe’nin yaşından niye bahsediliyor? Bunu söylemelerinin ne tür bir amacı olabilir? Hadislere baktığımızda çok detaylı şeyler anlatılıyor. Bir kişi hadisleri uydurmuş olsa niye böyle detaylı anlatıyor ki? Peygamberin tuvalete nasıl girdiğini niye anlatsın ki? Yemeğe sağ el ile başlamamızın sebebi Peygambere uyup bir nevi imtihandır. Onun gibi olursak daha büyük mükafatımız olur. Hadisler uydurulmuş olsa, hadis uyduranlar insanları niye böyle şeylerle uğraştırsınlar? Niye insanların özeline karışsınlar? Yine pek çok hadis pek çok farklı sahâbîden nakledilmektedir. Bu kişiler aynı olayı nasıl uydurmuş olabilirler? Nasıl aynı şeyi düşünüp bunu uydurmuş olabilirler? Ay’ın yarıldığını söyleyen hadisler birbirinden farklıdır. Bazıları detay verir, bazıları farklı lafızlarla gelir vs. Hadisler uydurulmuş olsa tüm bu hadisler aynı metne sahip olmalı değil miydi? Hem hadisler Peygamberin lehine uydurulsa niye adamlar Ay’ın yarıldığını uydursunlar? ‘Başka insanlar bunu görmedi bu yüzden inanmazlar’ diye düşünemediler mi? Deliller daha arttırılabilir fakat bunlar hadislerin objektif olduğunu ve gerçek tarihi kaynak olduğunu göstermek için yeterlidir.

Altıncı olarak, eğer Ay yarılmamış ise Müşrikler niye buna sihir demişlerdir? Bunu söylemeleri için bir şeyi görmüş olmaları gerekir. Ay yarılmamış ise Müşrikler Kamer 2 indiğinde şöyle demeleri beklenirdi: “Biz buna asla sihir demedik, Ay hiçbir şekilde yarılmadı, sen yalan söylüyorsun.”

Fakat böyle bir şeyi kimse söylememektedir.

Yedinci olarak, Nasuhi bilmen beşinci noktadaki dediğime benzer bir şey söylemektedir: “Bu yarılmanın en büyük bürhan-ı aklîsi ve naklisi, bu âyet-i kerîmedir. Eğer böyle bir yarılma, vuk’u bulmamış olsa idi, bu âyet-i kerîme, nasıl tebliğ edilebilirdi? Şüphe yok ki, o takdirde bu âyet-i celîle, tekzîb edilirdi (yalanlanırdı) ve Resûl-i Ekrem’e îman edenler bulunmazdı.” [29]

Sekizinci olarak, Tevrat şöyle buyurmaktadır: Tesniye 18:18. “Onlar için kardeşleri arasından senin gibi bir Peygamber çıkaracağım ve sözlerimi onun ağzına koyacağım, ve ona emredeceğim her şeyi onlara söyleyecek.”

Allah burada Mûsâ’ya ‘senin gibi bir Peygamber çıkartacağım’ diyor. Bahsedilen Peygamberin Peygamber efendimiz olduğu açıktır. Hz. Peygamber tıpkı Hz. Mûsâ gibi (denizin yarılması) bir şeyi ikiye yarmışlardır.

Dokuzuncu olarak, Perslerin takvimi 622 yıllarında başlamaktadır. [30] Bu da o zamanlar Ay’a bir şeyler olduğuna işarettir. Nitekim o yıllar böyle bir şeye başlamaları tesadüf olamaz.

Onuncu olarak, 18 Şubat 1679’a ait Ay haritasında Ay’ın üzerinde büyük bir yarık gözükmektedir. [31-2] Bu da Ay’ın yarıldığına delildir.

On birinci olarak, 7. yüzyılda meydana gelen Ay’ın yarılması olayı Çinli gökbilimciler tarafından kaydedilmiştir. Olay, 619’da gerçekleşti. Çin’deki takvimde geniş kapsamlı bir değişiklikle sonuçlandı, Çinli gökbilimciler, Ay’ın evrelerinin yeniden düzenlenmesi nedeniyle yılın 5 gün daha uzadığını kaydetti. Böylece Çin, 7. yüzyılda Ay’ın bölünmesinden etkilenmiştir. [33-4]

On ikinci olarak, Çinliler Ay Festivali olarak adlandırdıkları bir festivali kutlarlar. Ay festivalinin kökeni çok net değildir. Ancak bunun 581 ve 618’li yıllar arasında olduğu düşünülüyor. Bu festivalde ‘Ay keki’ yenilir. [35] Buna göre o dönemlerde Ay’a bir şey olmuştur ki böyle bir şeyi kutlamayı başlatmışlardır.

On üçüncü olarak, Mayalılarda Ay’ın simgesi tavşandır. Ay Tanrı’sının elinde tavşan olması buna delildir. [36] Yine Wikipedia şöyle buyurmaktadır: “Kolomb öncesi Mezoamerika’da tavşan genellikle Ay ile ilişkilendirilir, örneğin Aztek Ay tanrısı Tecciztecatl antropomorfik bir tavşan olarak resmedilmiştir. Maya Ay tanrıçası sıklıkla kucağında bir tavşanla temsil edilir. Quetzalcoatl ve Ay tavşanı ile ilgili bir efsane de vardır.” [37]

Mayalılara ait bir vazoda yüzü ikiye yarılmış bir tavşan resmedilmiştir. Tavşan Ay’ı temsil ettiğine göre bu resim Ay’ın yarıldığına işarettir. Hem bu vazonun resmediliş tarihi 600 ve 900’lü yıllar arasında olmuştur. [38-40] Bu bir tesadüf olabilir mi?

On dördüncü olarak, bir el yazmasındaki sayı dizilerine dayanarak, 9 Şubat 623 Mayalılara ait tarihi takvimin başlangıç yılıdır. [41-2] Buna göre o tarihte özel bir olay olmuştur. Yine bu başlangıç tarihinin bir Ay gözlemi sonucunda olduğu söyleniliyor. Bu gözlem de Ay’ın yarılmasına işaret ettiği açıktır.

On beşinci olarak, Dr. Zuber’in bulgularına göre Ay’ın iç yapısı tamamıyla kırık döküktür. [43] Buna göre Ay’a bir şeyler olmuş olmalıdır ki içi kırık dökük olsun. Bu da açık şekilde Ay’ın yarılmasına delildir.

On altıncı olarak, Zuber Ay’ın iç yapısında onlarca kilometre uzunluğunda yarıklar olduğuna dair kanıtların var olduğunu söylüyor. Kendisi bu yarığın Ay’ın tümünü çember gibi dolaştığını söylemektedir. [43] Bu yarıklar Ay’ın yüzeyinde de gözükmektedir.  [43-51] Jeffrey Andrews-Hanna, bulguların beklenmedik olduğunu söylüyor ve şöyle diyor: “Rift bölgeleri Ay’da bilinen bir şey değil, ancak onları Dünya, Venüs ve Mars’ta görüyoruz.” [44]

Ay’da beklenmedik bir olayın olması Ay’ın yarıldığına delildir. Yine belirttiğim kaynakta eskiden bilim adamlarının bu yarıkların bir asteroit çarpması sonucu olduğuna inandıkları fakat durumun böyle olmadığı söyleniliyor. Bu yarıkların Ay’da kırılmalar sonucu olduğu söyleniliyor. [44] Bu da Ay’ın yarılmasına işarettir nitekim Ay’ın yarılmasının bir iç kırılma ile gerçekleşmesi mantıklıdır. Belirttiğim yarık 3200 kilometrelik bir yarık olup Ay’ın 7’de 1’ini kapsar. [44, 51] Bu yarık bir çember şeklindedir [44, 52-3] bu da yarın yarıldığına delildir nitekim buna göre Allah o parçayı kopartıp Ay’ı yarmıştır.

On yedinci olarak, bir başka delil de bu yarığın bize dönük olmasıdır. Kütleçekim kilidi yüzünden biz Ay’ın her zaman bir yüzeyini görmekteyiz. [54] Buradan şöyle bir soru çıkar: Ay yarılmadıysa yarıkların bize dönük olması tesadüf olabilir mi? Diğer tarafta yarıklar olsaydı Ay’ın yarıldığı görülemeyecekti.

Bilim adamları bu yarığa bilimsel bir açıklama yapmak istese de bu açıklamalar kesin bir sonuç vermemektedir ve bunlar ancak mucizeyi inkâr etmek için saçma sapan açıklamalardır.

On sekizinci olarak, rivâyet edildiğine göre Resûlüllah (s.a.v.), dönemin Hint kralını İslâm’a davet etmiş; kral da Resûlüllah’ı (s.a.v.) ziyaret etmiştir. [55] Peki bu kral kim olabilir? Bu kral muhtemelen Chakrawati Farmas’tır. Londra kütüphanesinde ‘Arabic 2807, 152-173’ adlı el yazmasında bu kralın Ay’ın yarıldığını görüp Peygamberi ziyaret ettiği söyleniliyor. Muhammed Hamidullah bu konuda şöyle buyurmaktadır:

“Hindistan’ın Güney-Batı kıyısındaki Malabar’ın krallarından biri olan Chakrawati Farmas, Arabistan’da Mekke’den bir Peygamberin geleceğine dair bir kehanette bulunulduğunu öğrenince, oğlunu naip tayin etti ve onunla buluşmak için yola çıktı. Hz. Peygamberin (s.a.w.) eliyle İslâm’ı benimsedi ve eve dönerken Hz. Peygamberin (s.a.w.) istikametinde Zafar limanında vefat etti.” [56]

Belirttiğim el yazmasının efsane olduğu belirtiliyor fakat bunun hiçbir delili yoktur. İşte Ay’ın yarıldığına tarihi kaynaklar olunca Gayrimüslimler olayı böyle bükeceklerdir. Fakat belirttiğim rivâyet bu el yazmasını doğru olduğuna şahitlik etmektedir buna göre el yazmasında anlatılanlar bir efsane değildir. Yine Malabar’a çok yakın bir bölgede 629 yılında inşa edilmiş bir cami vardır (Cheraman camisi). [57] Bu da Peygamber döneminde İslam’ın oraya etki ettiğini dolayısıyla kralın oraya etki ettiğini gösterir.

Hamidullah’tan alıntı yaptığım yerde Peygamberin Hint kaynaklarında bulunduğu söyleniliyor. Ki durum böyledir. Vedalarda ‘Naraşansah’ adlı bir kişiden bahsediliyor. Bu ismin anlamı ‘övülendir’. [58] Tıpkı Peygamberimiz ‘Ahmed’ ismi gibi. [59] Bu kişinin 12 eşli olacağı, deve üzerine bineceği söyleniliyor. [60] Peygamberimiz de 12 eşli olmuştur [61-3] ve deve üzerine binmiştir. Yine Peygamberimize pek çok işaret vardır. [64]

İddia VIII: NASA’da çalışan bir bilim adamı Ay’da yarıkların olmadığını söylemektedir:

“Benim tavsiyem internette okuduğunuz her şeye inanmamaktır. Hakemli makaleler, orada bilimsel olarak geçerli tek bilgi kaynağıdır. Şu anda hiçbir bilimsel kanıt, Ay'ın iki (veya daha fazla) parçaya bölündüğünü ve daha sonra geçmişte herhangi bir noktada yeniden birleştirildiğini bildirmiyor.” [65]

Cevap: İlk olarak, burada Ay’da yarıkların olmadığı söylenilmiyor. Ay yarılmadı deniliyor ki bunu söylerken kendisinin hiçbir delili yoktur.

İkinci olarak, bu cevap 2010’da verilmiştir. Kullandığım makaleler bu cevaptan sonra yazılmışlardır. Yani bu cevap hiçbir şey ifade etmez. NASA’nın bile Ay’daki yarıklar üzerine bir makalesi vardır. [66]

İddia IX: Venüs’te de yarıklar vardır.

Cevap: Ay’daki yarıklar beklenmedik yarıklardır. Hala açıklanamayan yarıklardır. Venüs’te durum böyle değildir. Venüs’ün içi Ay gibi paramparça değildir. Venüs’teki yarıklar Ay’daki gibi çember şeklinde değildir. Zaten bilim adamlarının bu yarıklara bu kadar şaşırması, yarıkların normal olmadığını gösterir.

Sonuç olarak, Ay yarılmıştır. Bunu inkâr edenler ancak kâfirlerdir: A’râf 146. “Onlar, bütün mûcizeleri görseler de iman etmezler; doğruluk yolunu görseler onu izlemezler. Fakat eğrilik yolunu görürlerse hemen ona saparlar.”

Kaynaklar:

1.      Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dili, İsrâ, 17/59 tefsiri.

 

2.      İsrâ, 17/1.

 

3.      Necm, 53/12-4.

 

4.      Fîl, 105/1-5.

 

5.      Enfâl, 8/17. Bu mucize şöyle gerçekleşmiştir: “Cebrâîl (a.s.), Peygamber (s.a.w.)’e şöyle demişti: “Bir avuç toprak al.” Peygamberimiz de bir avuç toprak alıp bunu yüzlerine karşı fırlattı. Peygamberimizin attığı bu bir avuç topraktan gözlerine, burun deliklerine, ağzına toprak isabet etmedik hiçbir müşrik kalmadı. İbn Abbâs da bunu ifade etmiştir, ileride gelecektir.” Kurtûbî, el-Câmi’ li-ahkâmi'l-Kur’ân, Enfâl, 8/17 tefsiri.

 

6.      Mâide, 5/67; Enfâl, 8/30.

 

7.      Şâmî, Sübülü’l-hüdâ, c. 5, s. 269; Nûreddin el-Halebî, İnsânü’l-ʿuyûn, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), c. 2, s. 570-575.

 

8.      Tevbe, 9/26.

 

9.      İsmet Çalapkulu, “Hz. Muhammed (s.a.w.)’in Mucizeleri” adlı kitap. [İnternetten okuma için: https://silo.tips/download/hz-muhammed-sav-n-muczeler]

 

10.   Yûnus, 10/2.

 

11.   Mâide, 5/110; Hûd, 11/7; Kamer, 54/2.

 

12.   Buhârî, Câmiʿu’s-sahîh, Menâkıb, 27, (3636), 36, (3869, 3871), Tefsîr, 342, (4820), 346, (4824), 385, (4864); Müslim, Câmiʿu’s-sahîh, Kıyâmet’in ve Cennetle Cehennemin Sıfatı, 8, 27-9, (2800a, 2800b, 2800c); Tirmizî, Es-Sünen, Tefsîr, 54, 3341, 3343; Es-Süyûtî, ed-Durru'l-Mensûr, Kamer, 54/1 tefsiri.

 

13.   Nahl, 16/1; Enbiyâ, 21/1; Şûrâ, 42/17; Necm, 53/57; Müslim, a.g.e., Cum’a, 43, 867; Nesâî, Îydeyn, 22, 188-9; Tirmizî, a.g.e., Fiten 39, 2214.

 

14.   Buhârî, a.g.e., Vahy, 1.

 

15.   Buhârî, a.g.e., Menâkıb, 27, (3636), 36, (3869, 3871), Tefsîr, 342, (4820), 346, (4824), 385, (4864); Müslim, a.g.e., Kıyâmet’in ve Cennetle Cehennemin Sıfatı, 8, 27-9, (2800a, 2800b, 2800c); Es-Süyûtî, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri.

 

16.   Tirmizî, a.g.e., Tefsîr, 340, 3599, Fiten, 25, 2182; Es-Süyûtî, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri.

 

17.   İbn Aşûr, Muhammed b. Tahir, et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, ed-Dâru’t-Tunisiyyeti, Tunus 1984, XXVII/165-166; Mevdûdî, Tefhîmü’l-Kurʾân, Kamer, 54/1 tefsiri.

 

18.   Tirmizî, a.g.e., Tefsîr, 341, 3600; İbn Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî, c. 7, s. 182; Es-Süyûtî, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri.

 

19.   Elmalılı, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri; İbn Hacer el-Askalânî, a.g.e., c. 7, s. 182; Mevdûdî, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri.

 

20.   https://islamansiklopedisi.org.tr/insikakul-kamer

 

21.   Hâkim, Müstedrek, IV, 651; İbn Ebû Şeybe, Mûsannef, VII, 139; Münzirî, Terğib, IV, 124; İbn Hacer el-Askalânî, a.g.e., c. 7, s. 182; Mevdûdî, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri; Kurtûbî, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri; Es-Süyûtî, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri.

 

22.   Buhârî, a.g.e. Menâkıb, 36, 3869.

 

23.   Ebû Hayyan, Muhammed b. Yusuf, el-Bahru’l-Muhît, Daru’l-Kutubı’l-Ilmıyye, Beyrut 1993, VIII/171; İbn Aşûr, Muhammed b. Tahir, et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, ed-Dâru’t-Tunisiyyeti, Tunus 1984, XXVII/165.

 

24.   Müslim, a.g.e., Kıyâmet’in ve Cennetle Cehennemin Sıfatı, 8, 32, 2802a, 2802b.

 

25.   Elmalılı, a.g.e., Kamer, 54/1 tefsiri.

 

26.   Bu konuda şu yazı okunabilir: https://www.islamic-awareness.org/quran/sources/bbqais

 

27.   https://www.aa.com.tr/tr/dunya/dunya-nufusu-yuzyilin-sonunda-11-milyari-gecebilir/1905712

 

28.   Fahrüddîn er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, Kamer, 54/1 tefsiri.

 

29.   Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe Meâl-i Âlîsi ve Tefsiri, Kamer, 54/1 tefsiri.

 

30.   https://en.wikipedia.org/wiki/Solar_Hijri_calendar

 

31.   https://www.researchgate.net/figure/Cassinis-map-of-the-Moon-was-engraved-by-Jean-Patigny-and-was-first-printed-in-1679-C_fig1_333207658

 

32.   https://www.uu.nl/en/utrecht-university-library-special-collections/collections/maps-and-atlases/miscellaneous/carte-de-la-lune-by-cassini

 

33.   https://en.wikipedia.org/wiki/619

 

34.   https://fr.wikipedia.org/wiki/Calendrier_chinois

 

35.   https://fr.wikipedia.org/wiki/F%C3%AAte_de_la_mi-automne

 

36.   https://en.wikipedia.org/wiki/Maya_moon_goddess

 

37.   https://en.wikipedia.org/wiki/Lunar_pareidolia

 

38.   https://www.units.miamioh.edu/ath175/student/summer_04.html

 

39.   http://research.mayavase.com/kerrmaya_hires.php?vase=1208

 

40.   https://puntalagunamx.com/monkeys-and-the-ancient-maya

 

41.   Susan Milbrath, Star Gods of the Maya: Astronomy in Art, Folklore, and Calendars, 1999, s. 5, 167. [İnternetten okuma için: https://www.academia.edu/2762803/Star_Gods_of_the_Maya_Astronomy_in_Art_Folklore_and_Calendars]

 

42.   https://web.archive.org/web/20111028081146/http://www.mayalords.org/restfldr/persia.html

 

43.   http://science.sciencemag.org/content/338/6112/1272

 

44.   https://www.nature.com/articles/nature.2014.16041.pdf

 

45.   https://www.space.com/30795-earth-gravitational-pull-cracks-moon.html

 

46.   https://www.livescience.com/65298-impacts-cracked-the-moon.html

 

47.   https://futurism.com/the-byte/moon-surface-huge-cracks

 

48.   https://www.nytimes.com/2015/09/22/science/earth-blamed-for-cracks-in-moon.html

 

49.   http://science.time.com/2012/12/06/all-cracked-up-a-surprising-look-inside-the-moon/

 

50.   https://esciencenews.com/sources/live.science/2019/04/23/the.moons.surface.is.totally.cracked

 

51.   https://www.theguardian.com/science/2014/oct/01/rift-valleys-moon-fiery-history

 

52.   https://news.mit.edu/2014/volcanic-plume-moon-basin-1001

 

53.   https://www.futura-sciences.com/sciences/actualites/systeme-solaire-lune-ocean-tempetes-ne-serait-pas-cratere-55506/

 

54.   https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCtle%C3%A7ekim_kilidi

 

55.   Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Hâkim en-Nisâbûri, el-Müstedrek, thk. Mustafa Abdulkâdir Atâ, Beyrut: 1411/1990, 4/150; Zeynüddin b. Muhammed el-Melîbârî, Tuhfetü’l-mücâbidîn fî ba’zı ahbâri’l-Burtuğâliyyîn, thk. Muhammed Sa’îd et-Tarîhî, Beyrut: Müessesetü’l-Vefâ, 1405/1985, 77, 223-225.

 

56.   http://www.cyberistan.org/islamic/farmas.html

 

57.   https://www.aljazeera.com/features/2017/4/23/indias-cheraman-mosque-a-symbol-of-religious-harmony

 

58.   https://www.wisdomlib.org/definition/narashamsa

 

59.   https://islamansiklopedisi.org.tr/ahmed

 

60.   Atharva Veda, 20.127.2.

 

61.   Mehmet Soysaldı, Peygamber Efendimizin Evliliklerinin Sebep ve Hikmetleri, 21 Eylül, 2013. [İnternetten okuma için: https://web.archive.org/web/20130921053758/http://web.firat.edu.tr/msoysaldi/efendimizinevlilikleri.pdf]

 

62.   http://www.light-of-life.com/eng/reveal/r5405et8.htm

 

63.   https://www.islamawareness.net/Muhammed/ibn_kathir_wives.html

 

64.   Q.S. Khan, Holy Vedas and İslam, s. 39-44.

 

65.   https://sservi.nasa.gov/?question=evidence-moon-having-been-split-two

 

66.   https://www.nasa.gov/mission_pages/LRO/news/shrinking-moon.html

 

67.   Faydalandığım ve okunabilecek linkler: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/578869

 

68.   http://neurotherapy-of-christian-brain.blogspot.com/2013/06/19-proofs-of-moon-splitting-miracle-of.html

 

69.   https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2018/11/hz-muhammed-ayi-ikiye-bolmesi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nisâ 34: Kadınlar dövülür mü?

Kur'an'da Dünya'nın şekli

Ahzâb 51 ve ‘Allah arzunu hemen gerçekleştiriyor’ hadisi