Hz. Meryemler karıştırılıyor mu?

 Bu iddiayı bir hristiyan söyleyebilir, bir ateist değil, bu yüzden Tevrat ve İncil’ide ele alacağım. İki şekilde cevap vereceğiz. Matta 1 : 1. "İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih’in soy kaydı şöyledir:

2. İbrahim İshak’ın babasıydı, İshak Yakup’un babasıydı, Yakup Yahuda ve kardeşlerinin babasıydı,"
Bir hristiyan nasıl Kur’an’a bakıyorsa, bende bu ayetlere onun gibi baksam, anakronizm (herhangi bir olay ya da varlığın içinde bulunduğu zaman dilimi (dönem) ile kronolojik açıdan uyumsuz olması) var derim. Fakat ben biliyorum ki bu ayetlerde "oğul" kelimesi "öz oğul" anlamında değil. "Oğul" kelimesinin 3 anlamı olabilir : a) öz oğul [tıpkı Matta 1 : 2’deki gibi];

b) soy bakımından oğul [tıpkı Matta 1 : 1’deki gibi];

c) benzeşme bakımından oğul [tıpkı Yuhanna 8 : 44’deki gibi. "Siz babanız İblis’tensiniz ve babanızın arzularını yerine getirmek istiyorsunuz."]

Aynı şekilde "kardeş" kelimeside bu anlamlarda kullanılabilir. Hem Kur’an’i açıdan bu böyle hemde İncil’dede.

Hucurat 10. " Bütün mü'minler kardeştir …"

Kim bu ayetteki "kardeşi" gerçek anlamda anlıyor ? Kimse, çünkü ayet bunu kastetmiyor. Yine Zuhruf 48’de "kardeş mucize" diyor : "Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, onları azabla yakalayıverdik."

Bu ayette kullanılan "öteki" kelimesi, tüm ayetlerde kullanılan "kardeş" kelimesi ile aynı. Şimdi biz "mucizeler kardeştir mi ?" dicez ? Hayır, ayet bundan bahsetmiyor.

“Allah’u Teâlâ, kardeşim Zekeriyya’ya rahmet eylesin. ″… Lütuf ve kudretinle bana bir çocuk ihsan et. O çocuk, hem bana vâris olsun, hem de Yâkub ailesine vâris olsun…″ dediği zaman, onun malına mîrasçı olacak kimse yoktu.” [İbn-i Kesir, Tefsir’ul-Kur’ân’il-Azim, c. 5, s. 213.]

Resulullah bu hadiste "Zekeriyya kardeşim" diyor. Biz Peygamberin böyle bir kardeşi olmadığını çok iyi biliyoruz, burada "kardeşten" kasıt "benzeme" bakımındandır.

"Hz. Safiyye, bazı kadınların kendisine "Yahudi kızı Yahudi!" dediklerini şikâyet edince Hz. peygamber (asm) şöyle buyurmuştu: "Sen niçin onlara: "Oh ya, Harun babam, Mûsâ amcam, Muhammed eşim oluyor, daha ne isterim!" deseydin ya!" [Tirmizî, Menâkıb 63; Hâkim, el-Müstedrek, 4/31.]

Yine burada "amca" ve "baba" kelimeleri gerçek anlamda kullanılmıyor, aynı soydan geldikleri için böyle deniliyor.

Kur’an Hz. Harun’un Hz. Musa’nın kardeşi olduğunu söylüyor defalarca ayetlerde : Araf 142 “Ve Musa'ya otuz geceye vaat verdik ve süreye bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin mikatı (tayin ettiği vakit) tam kırk gece oldu. Musa, kardeşi Harun'a şöyle dedi: Kavmim içinde benim yerime geç, ıslaha çalış ve bozguncuların yolundan gitme! ”

Yunus 75. “Sonra bunların arkasından Musa ile Harun'u âyetlerimizle Firavun'a ve cemaatine gönderdik. İman etmeyi kibirlerine yediremediler ve günahkâr bir kavim oldular.”

Bu yüzden gelip "Peygamber Hz. Meryem’i karıştırdı" demek saçma. Zaten Harun kim biliniyor.
Meryem, Musa'nın kardeşi Harun'un soyundan geliyordu. Ona kardeşlik suretiyle nisbet edilmiş oldu. Çünkü onun soyundandır. Nitekim Temim'li olan birisine "Ey Temim'in kardeşi", Arab'lardan olan birisine "Ey Arab'ların kardeşi" denilir.

İkinci cevaba geçelim. Bu cevap "gerçek kardeş" olarak alıncadır.

Muslim'in, Sahih'inde el-Muğîre b. Şu'be'den söyle dediği nakledilmektedir : "Ben Necran'a vardığımda bana şunu sordula "Sizler "Ey Harun'un kızkardeşi!" diye okuyorsunuz halbuki Musa, İsa'dan şu kadar kadar yıl öncedir." Rasûlullah (s.a.v.)'ın huzuruna gelince buna dair ona soru sordum. Şöyle buyurdu: "Onlar peygamberlerinin ve kendilerinden önceki salihlerin isimlerini ad olarak veriyorlardı." [Muslim, Âdâb, Bab 1, Hadis no: 9, 2135; Tirmizî, Tefsir 19. sûre, Bab 20, Hadis no: 31 Musned, IV, 252.]

Muslim'deki hadisin açıklamasında şunlar zikredilmiştir: Meryem zamanında insanlar eski peygamberlerin ve sulehânin adlarını koyarlardı. Meryem de Harun isminde bir şahsın kız kardeşi idi. Yoksa, Musa 'nın kardeşi olan Hârun'un kız kardeşi değildir. Maamafih aralarında bin senelik bir zaman olmasına rağmen Meryem, Harun(Aleyhisselâm)'ın sulâlesindendi. Onunla kardeşlik tabakasında birleşiyordu, diyenler de olmuştur. [Muslim, Âdâb, Bab 1, Hadis no : 9, 2135]

Bu iddiaya Peygamber Efendimiz kendi cevap veriyor ve diyor ki "eski peygamberlerin ve sulehânin adlarını koyarlardı" yani mesela şu an benim adım Musa olsaydı, erkek kardeşime Harun adı verilirdi. Basitçe Harun’nun Hz. Meryem diye bir kardeşi olduğu için ona Harun adı verilmiştir.

Bu tür şeyleri İncil’dede görebiliriz : Matta 1 : 16. " Yakup Meryem’in kocası Yusuf’un babasıydı. Meryem’den Mesih diye tanınan İsa doğdu."

Yaratılış 48 : 2. "Yakup’a, “Oğlun Yusuf geliyor” diye haber verdiler. İsrail kendini toparlayıp yatağında oturdu."

Şimdi ben çıkıp "burada hata var" mı dicem ? Hayır, İncilde Hz. Meryem zamanında ki "Yusuf ve Yakup"tan bahsediliyor, Tevrat’ta ise Hz. İbrahim’in torunu olan Yakup’tan bahsediliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nisâ 34: Kadınlar dövülür mü?

Kur'an'da Dünya'nın şekli

Ahzâb 51 ve ‘Allah arzunu hemen gerçekleştiriyor’ hadisi